keep out of

  1. Fiil uzak tutmak/kalmak/durmak, …'den koru(n)mak, …'e karış(tır)mamak.
    I hope you'll keep (him) out of
    danger while I'm away.
    keep someone out of his rights: birini hakkından mahrum etmek.
    keep out of quarrel: kavgadan uzak durmak, kavgaya karışmamak.
tehlikeden uzak durmak Fiil
borç yapmaktan çekinmek Fiil
borçtan uzak durmak Fiil
bir sendikayı işletmesinden uzak tutmak Fiil
sendikayı işletmesinden uzak tutmak Fiil
işe karışmamak Fiil
birisinin parasını yemek Fiil
bir şeyden kesinlikle uzak durmak Fiil
birini kötülüğe karşı korumak Fiil
birini paradan yoksun bırakmak Fiil
birini parasız bırakmak Fiil
birini birşeyin dışında tutmak Fiil